13.6.15

İlk Avrupa Oyunları-Açılış ve tanıtım töreni herkesi büyüledi


Herkese merhaba,

bu günkü yazımın konusu biraz farklı.Herhalde duymuşsunuzdur,Bakü'de olan İlk Avrupa Oyunları hakkında.Doğruyu söylemek gerekirse,çok gurur verici bir olay,yani ülkenizin bu kadar gelişmiş olduğunu görmek.Çok da para harcanmıştır,baya sorunlar çıkacaktır diye düşünmüştük ama bu kadarını da beklememiştik.Dün yapılan açılış ve tanıtım töreni herkesi büyüledi.Buna ben ve ailem de dahil. :)

12.6.15

Okuduk bitti-Julia Quinn-Sana muhtacım (Bridgertons #6 )


Her hayatta bir dönüm noktası vardır.
Bu öyle muazzam, keskin ve belirgin bir andır ki 
insan şüphenin en ufak gölgesi olmaksızın 
hayatının bir daha asla aynı olmayacağını kesinlikle bilir.

Londranın Neşeli Hovardası Michael Stirling için bu dönüm noktası, Francesca Bridgertonu ilk kez gördüğü andır. Evet, kalbinin hiçbir zaman birine bağlanmasına müsaade etmeyen Michael ona bir kez bakmış ve âşık olmuştur.

Bununla birlikte karşılaşma vesileleri kuzeninin bu genç bayanla evlenecek olmasını kutlamak adına düzenlenen bir yemektir. Hayat işte böyle ironiktir...

Ancak bir süre sonra Francesca eşini kaybeder ve arkadaşı, sırdaşı olarak gördüğü Michaelın desteğini bekler. Michael ona olan aşkından bahsetme cesaretini kendinde bulamaz... Ta ki genç kadın bir gece masumane bir şekilde kollarının arasına sığınana ve tutkunun en ahlaksız sırlardan bile güçlü olduğu kanıtlanana dek.

Günümüzün Jane Austenı.
Jill Barnett

Tam anlamıyla kusursuz bir hikâyeci.
Publishers Weekly

6.6.15

Tess Gerritsen Özlemi




Herkese merhaba!
Bu postu niye yazdım bilmiyorum,ama yazmam gerektiğini hissettim.Uzun zamandır içimde biriken hisleri siz de görün ve bana az da olsa bir yardım edin istedim. :)

Geçen yaz her şey daha farklıydı.Okumam ve daha hiç fikir sahibi olamadığım tam 10 tane koca kitap vardı.Onları okurken kendimi o kadar garip hissettim,beni o kadar garip yerlere götürdü ve getirdi ki,size anlatamam.Hangi büyük seriden bahsettiğimi tahmin edebildiniz mi?Tamam,bir ipucu vereyim,bu seri polisiyeydi.Hala tahmin edemediniz mi?Eğer tahmin edenler varsa doğru bildiler,cevap kesinlikle Rizzoli&İsles serisi ile Tess Gerritsen. :)

Ondan sonra bir polisiye seri daha okudum,ama aynı etkiyi bırakmadı nedense.Hatta baya sıkıldım diyebilirim.Bilmiyorum,belki doğru zamanda okumamamdandı,belki karakterin sıkıcı ve biraz melankolik hayatı yüzündendi,emin değilim ama pek sevmedim.Tekrar söylüyorum,eğer hayranları varsa lütfen alınmasınlar ve blogdan 'Sen iğrenç birisin,tanrım,bir insan nasıl Dave Gurney serisini sevmez?!Ah,lanet olsun,senden nefret ediyorum porsuklu Leyla!' diye bağırıp kaçmasın.Sonuçta zevkler ve renkler tartışılmaz.Yoksa tartışılır mıydı?Neyse,unuttum. :/

Artık Haziran ayındayız.Gerritsen'in mükemmel serisini de tam bu zamanda okumuştum,bir yazdı ve 3 ayda hooop diye bitti seri.O kadar hızlı okudum,ya da ben öyle sanıyorum bende bıraktığı etki uzun süre üzerimden kalkmadı.Ve size bir sürprizim var,diğer Tess Gerritsen hayranlarını mutluluktan havaya uçuracak ve beni de gördüğümde mutluluktan havaya uçuran bir haber bu.Rizzoli and İsles serisinin 11. çıkmış!Bu gerçekten ama gerçekten delirmeme sebep olmuştu.11. kitap!Gerritsen'i bulsam onunla uzun bir konuşma yapar,elini sıkardım.Bir de alnından öperdim çünkü şimdiye kadar kaleminden çıkan her kitabı beğendim.En azından yazdığı serinin tamamını,seriden ayrı olanları daha okuyamadım çünkü.Ablam yarın benimle tekrar başlamak istiyor ve Aslı'nın sonsuz otopsi nefretini düşünürsek bu onun için büyük bir başarı.Herneyse,ben Aslı'nın dilinden Gerritsen okumak için sabırsızlanıyorum ve Bridgerton serisini okumaya da devam edeceğiz,akşamları onu,gündüzleri ise Gerritsen'i okuyarak güzel bir düzen kurmayı düşündük.Mahoooooo!!! :)

Ve şimdi onu özlüyorum,onun cümlelerini,soluksuz hikayeleri,Rizzoli'nin her kadında aradığım tavırlarını ve Regina'nın tatlılığını.Maura'ya bile razıyım yaaa!  :( :)

Yarın özlem bitiyor ve ben Aslı'la beraber okumaya devam ediyorum! :)

Ayrıca sizden şöyle bir ricam var,bana beğendiğiniz tüm polisiye kitaplarını tavsiye edin,çünkü yaz kapıda ve yaz benim en iyi polisiye okuma zamanım! :)

Bana polisiye seriler tavsiye etmeyi unutmayın!Bloğuma üye olun ve yorum yazın ve yorumlarınızda lütfen polisiye seri tavsiyelerinizi belirtin!Sizi seviyorum.Hoşça kalın! :)
Logo Design by FlamingText.com

5.6.15

Okudum bitti-Rick Riordan-Kırmızı Piramit (Kane Günceleri #1)


Antik Mısır tanrıları birer birer uyanıyor! Akıl almaz bir intikam
planını durdurmak, Carter ve Sadieye düşüyor.Çok satan Percy Jackson ve Olimposlular serisinin yazarından bir Mısır Mitolojisi efsanesi! Kane Günceleri serisinin ilk kitabı olan Kırmızı Piramit, gerilimi ve mizahı bir araya getiren, bir kahramanlık ve sadakat öyküsü.

Carter Kane, annesini altı yaşındayken kaybettiğinden beri babası, ünlü Mısır Bilimcisi, arkeolog Dr. Julius Kane ile dünyayı dolaşmaktadır ve evi, bir valizden ibarettir. Carter böyle bir hayat sürerken kız kardeşi Sadie Kane Londrada, anneannesi ve dedesiyle yaşamaktadır. Ayrı geçen altı yıldan sonra iki kardeşin ortak hiçbir noktası kalmamıştır. Ancak artık her şey değişmek üzeredir. Bir Noel gecesi, iki kardeş babaları sayesinde Londrada yeniden bir araya gelirler. Babaları, her şeyi yoluna koymaya kararlıdır ve onları nedeni belirsiz bir şekilde British Museuma götürür. Ancak işler beklendiği gibi gitmez ve Julius Kane, kulakları sağır eden, devasa bir patlamayla aniden sıra kadem basar.

3.6.15

Okuduk bitti- Julia Quinn - Sonsuz Sevgilerimle


Çok Sevgili Bayan Bridgerton,
Uzun süredir yazışıyoruz ve henüz resmi şekilde tanışmış değiliz. Sizi tanıyor gibi hissediyorum. Umarım siz de benim gibi hissediyorsunuzdur.Münasebetsizlik ediyorsam beni bağışlayın fakat sizi Romney Malikânesi'ni ziyaret etmeniz için davet etmek istiyorum. Umarım, belli bir zaman sonra da birbirimize uyduğumuza karar veririz ve benim eşim olmayı kabul edersiniz.
Sör Phillip Crane

 Sör Phillip, Eloise Bridgerton'ın evde kaldığını biliyordu ve evlilik teklifini kabul edecek kadar sıradan,daha da önemlisi çaresiz olduğunu düşünmüştü. Ve fena halde yanılıyordu. Bu güzel kadın kapısında belirip nefes almadan konuşmaya başladığında tek istediği onu öpmekti.Bu Sör Phillip denen adam onun çıldırdığını mı sanıyordu? Eloise Bridgerton daha önce karşılaşmadığı bir adamla evlenemezdi! Ancak tekrar düşündü... ve merak etmeye başladı... Öyle ki gecenin bir yarısı bir araba kiralayıp hayalindeki kusursuz erkeğe gidecek kadar. Ve fena halde yanıldı. Hayalindeki adam bu kadar sevimsiz ve kaba değildi. Elbette Phillip yakışıklıydı ama Londra'daki centilmenlerden farklı olarak iri yarı, sert ve bakımsızdı aynı zamanda. Ne var ki gülümsediğinde... ve onu öptüğünde... kendinden geçiyor ve düşünmeden edemiyordu: Phillip gerçekten onun için mükemmel erkek olabilir miydi? 

Okuduğum bloglar