AKLINDAN BİR SAYI TUT'un yazarı JOHN VERDON'dan...
New York'un en gözde dedektifiyken, basının kendisine yakıştırdığı isimden hep rahatsız olmuştu: Süper Dedektif. Bir bulmacayla karşılaştığında, mutlaka çözmek isterdi. Gurney'e göre her bulmacanın çözümü için mutlaka bir ipucu vardı.
Peki ya bu sefer yoksa?
Düğün günü öldürülen bir gelin… Ve olaya tanıklık eden yüzlerce davetli. Cinayeti kimin işlediği ortada, herkes kendinden emin ama ya hepsi zekice bir illüzyonla yanıltılıyorsa... Cinayet silahı dahil birçok detayda sürpriz akıl oyunlarını gördüğünde, Gurney tam bir psikopatla karşı karşıya olduğunu anlar.
Gurney şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemleri, soruları ve keskin bakış açısıyla soruşturmaya bambaşka bir boyut kazandıracaktır. Kim daha zeki; Gurney mi, yoksa müthiş bir illüzyondan ibaret katil mi? John Verdon'dan, akıl oyunlarının iç içe geçtiği, sıra dışı bir roman.
"Nitelikli bulmaca severler için paha biçilemez bir kitap."
CNN.com
"Yine ilki kadar şaşkınlık verici bir olay ve yine dahice çözümler."
Publishers Weekly
"John Verdon gizemli bir olayın akıl almaz örgüsünü işlerken hikayenin en beklenmedik anında ortaya çıkıveren, şeytani bir kurnazlığa sahip. Yazarın büyük ilgi gören AKLINDAN BİR SAYI TUT kitabından sonra beklediğinize değecek."
Washington Post
Bu,John Verdon'un okuduğum ikinci polisiye romanı.Olayları ne kadar iyi bağlasa da,fena değildi demek zorunda kalıyorum.Elbette hiç bir polisiye kitabı(Sherlock Holmes bir istisna tabi) onun yerini tutmaz ama yine de,Gerritsen'in heyecan verici,gerilimi hiç düşmeyen kitaplarının tadını vermiyordu.Doğruyu söyleyeyim mi?Emekli olduğundan,kendi içinin karanlığında boğulduğundan Dave Gurney gerçekten de yarısına kadar bunaltıcıydı.Ama kurguyu bağlama işinde eline su dökemeyiz.Çok güzel bağlamış,gerçekten.Yoruldum,yarım bıraksam da olurdu ama pişman olmadım.
Dave Gurney serinin ilk kitabından da bildiğimiz gibi karısı sayesinde emekli olmuş bir dedektiftir.Ama elbette cinayetler,çözülmemiş garip sorunlar ve gizem onu asla takip etmekten bıkmaz.Bu yüzden Gurney kendi düzenini kurmuş,her şeyi hazırlamış ve aslında bir türlü ısınamadığı emeklilik hayatında keyif sürerken eski dostu kaba saba ama bir çok başka dedektiften daha akıllı Jack Hardwick onu arar.Ona başı kesilmiş gelinin pek iğrenç ve pek gizemli,aslında faili bulunmuş ama yakalanamayan garip hikayesini anlatır.Sözüm ona gelinin(Jilian Perry'nin) annesi Val Perry onu özel dedektif olarak istiyordur.Gurney,ne yapacağını bilmiyordur.Madaline'in bu işten hiç hoşlanmayacağından emindir,cinayet işinin tekrar açılması yeni düzenlediği güzel çiftlik düzenini tepe taklak edecektir,ama tabi ki bir yanı olayın gizemliliğinden dolayı hikayeyi aydınlatmak için can atıyordur.Böylece Val Perry'nin gelmesine ve özel dedektiflik işi hakkında konuşmalarına razı olur.Bu işe dahil olmasından sonra aylardan beri(başı kesilmiş gelin olayı bir kaç ay önce olmuştur) başkomiser Rodrigez ve onun mankafalarının bulamadığı her şeyi bulur.Evet,2 günde olayı aydınlığa kavuşturmuş ve kaç kişinin hayatını kurtarmıştır ki, bu neredeyse kendi hayatına mal olacaktır.Ama tabi ki, tüm bu yaptıkları sayesinde tüm dedektifler onu bir kahraman olarak görüyordur. :)
Sözüm ona güzel bir kitaptı.Okunsa da olur,okunmasa da.Ama polisiye seri arıyorsanız bence bu seçeneği de bir değerlendirin.Kitaba puanım 3. :)
Kitabı indirmek için tıklayın. :)
İyi Okumalar! :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder