20.7.14

Okudum bitti-Tess Gerritsen-Siliniş



Kendini bir rehine krizinin yanlış tarafında bulunca, hamile olan cinayet masası dedektifi Jane Rizzoli, hayatının en mutlu saatleri olabilecek süreçte kendini tam bir kâbusun ortasında bulur. İsimsiz, güzel bir kadın, morga ceset olarak getirilir. Fakat Boston’lu tıp uzmanı Maura Isles ceset torbasını açıp baktığında, unutamayacağı bir korku yaşar: Ceset gözlerini açar!

Hâlâ hayatta olan kadın hastaneye yetiştirilir, ama tuhaflıklar çok geçmeden ölümcüllüğe dönüşür. Kadın, son derece soğukkanlı bir şekilde güvenlik görevlisini öldürerek hastaları rehin alır… Aralarından biri hamile cinayet dedektifi Jane Rizzoli’dir.

Bu şiddet eğilimli, çaresiz ruh kimdir ve istediği nedir? Gergin saatler ilerlerken Maura, Jane’in kocası FBI ajanı Gabriel Dean’le işbirliği yaparak gizemli katilin kimliğini araştırmaya başlar. Federal ajanlar aniden ortaya çıkınca, Maura ve Gabriel sıradan bir rehine krizinden çok daha derinlere uzanan bir olayla karşı karşıya olduklarını anlarlar. Bu gizemin anahtarını sadece silahlı çılgın kadınla kapana kısılmış olan Rizzoli elinde tutmaktadır… Tabii eğer hayatta kalırsa.

Harika bir Gerritsen roman daha.Daha önceki tüm Gerritsen romanlarından daha komik,heyecanlı ve eğlenceliydi.Hele Jane ve Gabrielin hareketleri harikaydı.Bebeklerden nefret eden Jane Rizzoli,kendi çocuğu için nasıl da endişeleniyordu.Tek kelimeyle harika bir kitap herkese seriyi okumayı şiddetle tavsiye ediyorum.Benim serideki en sevdiğim kitaplar olan Cerrah,Çırak ve Günahkar'a Siliniş de eklendi ve en sevdiğim seriler arasında yerini çoktan aldı Rizzoli & İsles.Kesinlikle heyecanlı,korkutucu ve eğlenceli bir kitap.Okuduğunuz tüm korku romanlarından daha çok seveceksiniz,çünkü başka polisiye gerilim kitapları sadece korkunçtur,insanları korkutur,ama  Gerritsen romanları doğru yerde ve doğru zamanda insanları eğlendirmeyi ve güldürmeyi beceriyor. :)

Bu kitapta da korkunun en derinlerine inmeyi başaran Gerritsen,okurlara korkuyu yaşatmayı başarıyor.Bu romanlar sayesinde geceler karabasanlar göre bilirsiniz,hayatınızın korkudan ibaret olduğunu his edebilirsiniz,hatta kendinizi kaybede bilir,evinizde canavarları araya bilirsiniz ama Gerritsen romanlarından vazgeçemezsiniz.Gerritsen'in muhteşem karakterleri Jane Rizzoli ve Maura İsles'dan vazgeçemezsiniz.Bu seriyi okumaya başladınız mı,emin olun siz de gerilimden ve korkudan vazgeçemeyeceksiniz.Tess Gerritsen'in her romanda hikayeyi örümcek ağı gibi bir birini tamamlayan olaylarla devam ettirmeyi,eğlenceyi,aşkı ve korkuyu zamanında göstermeyi başaran bir yazar.En önemlisi de hikayesindeki karakterlerin gerçek düşünceleri,aşkını,komikliğini,korkusunu ve yeteneğini hiç yanlış yapmadan,hiç bir detayı atlamadan anlatan bir yazar.Emin olun ki, Gerritsenin kitapları harika kitaplar ve siz onları Last to die'ı,yani Sona kalan'ı bitirmeden bırakamayacaksınız.Sonrasında seriden ayrı,devam ettirmeden yazdığı o diğer kitaplarını da okumak isteyeceksiniz ve hepsini bitirdiğinizde,her zaman yanınızda taşımak,tekrar tekrar okumak ve Gerritsen niye başka kitaplar da yazmadı diye şikayet etmeye başlayacaksınız.Evet,bunu onun sadece 6 kitabını okuyarak söylüyorum.Çünkü bu altı kitapta insan kendisini öyküye öyle kaptırıyor ki,sonraki kitapların harika olacağını önceden tahmin etmek pek zor olmuyor.Ben de dün akşam dayanamadım,serinin 7. kitabı olan Mefisto kulübünü okumaya başladım.Ondan sonra da her fırsat bulduğumda okuyorum. :)

Bu kitapta beni en çok şaşırtan Jane'in bebeği için delicesine korkmasıydı.Artık o da,kocası Gabriel de sadece kendileri için yaşamadıklarını farketmişlerdi.Bebeklerden nefret eden Jane,bu kitapta resmen bebeği için her şeyi yapacak hale geliyor ve Jane için ne kadar garip olsa da onu gerçekten seviyor.Çünkü Jane,tam iki kitap önce karnında olan bebeği ile ne yapacağını düşünüyordu.Şimdi ise bebeğine bir şey olursa ne yapacağını düşünüyor.İşte anneler böyledir işte,daha anne olmamış bir genç kız bebeklerden ne kadar nefret etse de,onlarla baş edemeyeceğini ne kadar düşünse de,sonunda anne olduğunda bebeğine bir şey olmasından korkar,onsuz yaşayamaz hale gelir,onu sever ve ne kadar çaresiz zamanları olsa da ona bakmayı başarır.Annelik böyle bir şey işte.Ve Jane'in kocası,FBI ajanı Gabriel Dean'da,artık bir karısı ve bir çocuğu olduğu için sadece kendi için endişelenmeyeceğini biliyor artık bir ailesi olduğuna göre,bu güne kadar yalnız yaşamış her erkek gibi o da şimdi evlendiğine ve bir çocuk sahibi olduğuna göre,ailesi için endişelenmeye başladı ve Jane Rizzoli işine geri dönmek için ne kadar sabırsızlansa da,bebeğe bakamayacağını ne kadar düşünse de,hatta işinden ayrı kalsa bile kendini ve yeni doğmuş bebeğini tehlikeye atması onu endişelendiriyor ve karısıyla çocuğu için her koca,her baba gibi o da korkuyor.Bu da babalık ve kocalık işte. :)

Hiç ısrar etmeyin,Jane ve Gabriel'in çocuğunun cinsiyetini ve ismini sizde söylemeyeceğim.Onu da siz öğrenin,boşu boşuna mı pdf adresi veriyorum ben canım? :)

Okumak isteyenler için pdf adresini vereceğim,çok ama çok güzel bir seri,her kitabı çok heyecanlı,korkunç ve eğlenceli.Şiddetle tavsiye ediyorum herkese. :)


Kitabı indirmek için buraya tıklayın. :)

İYİ OKUMALAR! :D
Alida Marmaris


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Okuduğum bloglar