13. bölümü biraz beklettiğimin farkındayım ama bilgisayar tamirdeydi ve gerçekten hiç bir şey paylaşamamıştım..Her neyse,geri döndüm.Fikirlerinizi,yorumlarınızı unutmayın. :)
Bir anda kendimizi
bem beyaz mobilyalarla döşenmiş Özel barınağında bulduğumuzda,hepimizin biraz
başı dönüyor gibiydi.
“Allison,” dedi
Sindy kafasını elleri arasına alıp gözlerini kapatarak başının dönmesini
engellerken. “bizi barınağa götürebileceğini söylemiştin,bizi barınağa
atabileceğini değil.”
Allison özür
diler gibi bize baktı.“Biraz hırpalandınız ama çok kolay oldu.”
“Neyse,” dedi
Tanya,ayağa kalktı.Herhalde onun baş dönmesi daha çabuk geçmişti.Etrafa
baktı.Evin bizden başka sessizce durduğunu görünce sinirlendi. “ekibin kalanı
nerede?”
“Tanya?”
İçeriden
Ashley’nin yumuşak sesi gelince hala duramayan
baş dönmemin üzerine bir sevinç geldi.Dellis ve Ackley de yanlarında
olmalıydı.
“Ash?” diye sordu
Tanya,sesin geldiği yere,mutfak kapısına iki adım attı.
“Parolayı
söyle,Tanya Zaytseva,” diye emreden sesi geldi Dellis’in.Demek ki, onlar da
buradaydı ve hala gitmemişlerdi.
“Allison’un
ruju,” diye cevabı yapıştırdı Tanya hemen. “Siz iyi misiniz?”
Bir anda ekibin
kalanı mutfak kapısından fışkırdı.Ackley ve Ashley Stepline,Dellis,ardından
Tony ve Evan.Hepsinin omuzunda ağır çantaları vardı.Hepsi heyecanlı görünüyordu.
“Tanya?Dellis ve
Ackley söyler söylemez hazırlanıyorduk.” Ashley Tanya’ya kocaman sarıldı.Tanya
da ona.
“İyiyiz biz.Siz
iyi misiniz?”
“İyiyiz,tüm
hazırlıkları tamamlamış gitmeğe hazırdık.Hatta ben bir konuşalım demeseydim
Tony gidiyordu bile.”dedi Dellis, Tony’e imalı imalı bakarak.
Tony mahcup
mahcup omuz silkti. “Ben sadece Tanya ve diğerlerinin yardıma ihtiyacı olduğunu
düşünmüştüm.”
“Herneyse,” dedi
Tanya,konuyu değiştirerek. “Oturma odasına geçelim.Orada küçük bir son durum
toplantısına ihtiyacımız var.”
Oturma odasına
geçtiğimizde Evan,Tony ve Ashley Allison’un önünde baş eğdiler.Ashley
gülümseyerek, “Leydim,iyi misiniz?” diye sordu.
Allison somurttu.
“O evdeyken Tanya ve diğerlerine de söyledim,ben efendiniz değilim,ne de leydi
değilim.O yüzden lütfen bu gereksiz saygıyı bırakın.Bana Allison diyin ve baş eğmeyi de hemen kesin.”
Ashley boğazını
temizledi. “Pekala,ef-yani,Allison.Öyle yapacağız.Tanya,başlaya bilirsin.”
Bu sefer boğazını
temizleme sırası Tanya’daydı. “Zor ve tehlikeli bir görevdi.Bütün Özel’ler
yapmaları gereken işi yaptılar.Elbette,Özel güçlere sahip olmak harika bir şey
gibi görüne bilir ama çok tehlikeli ve zor bir şey.Kahraman olmak da öyle.Ve
hepimiz bu gün çok iyi bir iş başardık.Allison’u kurtardık.Şimdi yüce
Leydi’den”-tam o anda Allison yine somurttu-“küçük bir yardım
isteyeceğiz.Kamp,bir süre önce Estenor tarafından dağıtıldı,yıkıldı.Biz de onu
yeniden kurmak için sizden yardım istiyoruz.”
Allison sessizce
kafa salladı. “Hayat Vaadi’yle ilgili bilgileri size vermeye hazırım.Estenor’u
yenmek için Özel’leri toplamalıyız,Özel’lerin güvenli bir yerde kalması
gerek,bütün özelleri ise sadece Özel Melek Kampı’na toplayabiliriz.”
İsmi duyduğumda
kalbimin yakınında bir yerde bir şeyler kıpırdandı.“Bu ismi nereden
hatırlıyorum?”
“Böyle bir şeyi
hiç duymadım;sen de duymadın.” Olivia kaşlarını çattı,şaşırmıştı. “Acaba Özel
olduğun için mi?Ama ben böyle bir isim hatırlamıyorum.”
“Herneyse,” diye
kestirip attı Tanya. “Hayat Vaadi’ni bulmak için çalışmalara bir an önce
başlamalıyız,” Tanya pencereden süzülen ay ışığına baktı,artık hava tamamen
kararmıştı,gece yarısıydı. “şey,sanırım bu gün Güneş Anası ve herkes burada
kalmalı,bu geceyi geçirelim,yarın Alida’nın ailesine durumu açıklamak daha iyi
olur.”
“Aynı
fikirdeyim,” diye onayladı Windiana. “o zaman herkes odasına.Sevgili
Allison,lütfen benimle gelin.”
“Bir dakika
bekle,Windiana.”dedi Tanya,elini kaldırıp. “Estenor’un Allison’u tekrardan kaçırmaya
çalışma ihtimali olabilir,hatta şimdi çalışmalara başlamıştır.Allison’un
başında birini koymalıyız ki, Yüce Güneş Anası güvende olsun.”
“Sırayla nöbet
tutalım,” dedi Evan,o garip hırıltılı sesiyle. “ilk önce ben
tutabilirim.Ley-yani Allison,merak etmeyin,gözümü bile kırpmam.”
“Güvenliğimden
bir kuşkum yok,hiç uyumayacağınıza eminim.”dedi Allison,Evan’la birlikte yukarı
çıkarken. “İyi geceler,Özel’ler.”
“İyi geceler
Allison.” “İyi geceler Güneş Anası.” “İyi Uykular Leydim.”
Herkes tek tek
Allison’a ve bir birine iyi geceler diledi.Allison Tanya’nın bir kez daha
dediği ‘leydi’ye gözlerini devirerek ve somurtarak karşılık verdi.
O gece bir aile
evi gibi gördüğüm barınağımdaki odama gidip,ben gittiğimden beri soğuyan
yatağıma girerken,zihnim biraz olsun huzurluydu.Ama gece boyunca bir türlü
uyuyamıyordum,debelenip durmuştum.Sonunda gözlerim kapanıp da olacak,olan ve
olmuş şeyleri gösteren rüyalara daldığımda,bu gecenin de huzurlu geçmeyeceğinin
farkına varmıştım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder