Anime İncelemeleri - Tokyo Ghoul:Re - 3. sezon

Tokyo Ghoul'un 3. sezonuna sonunda 2018 ocak ayında kavuşmuştuk!

Fakat ben çıktığı zaman izleyememiştim.O dönem anime izlemiyordum ve çok yoğundum okul dolayısıyla.Erteleye erteleye sonunda bu yaz izledim.
Tokyo Ghoul sezon 1 ve 2 incelemesi için

İlk başladığımda heyecandan ölüyordum diyebilirim.Ne bekleyeceğimi bilmiyordum.Ama ilk iki sezonu izleyip hayran kalmış izleyicilerden biri olarak ne olursa olsun izlemek istiyordum çünkü neredeyse 2 yıl oluyordu.
Yine de kısaydı,biraz daha fazlası olabilirdi,mesela 20 bölüm falan...

Tokyo Ghoul'u gerçekten uzun zamandır bekleyenlerden biri de benim.Ve son iki yıl boyunca sürekli Tokyo Ghoul:re adıyla devam edeceğini ve ilk halinden oldukça farklı olacağını duyuyordum.Fakat tarih verilmiyordu.2016 geçti,2017 dediler olmadı,sonunda 2018 ocağında yayımlamaya karar verdiler.
Bende bir 'ocak ayı gelsin artık' haykırışları çoktan başlamıştı zaten.Tokyo Ghoul:Re'nin konusu,nasıl olacağı da belliydi.Aslında açıkça söylersem oradan buradan araştıra araştıra anime gelene kadar spoiler'ı kapmıştım.
(bu arada aklıma koydum mangayı da en yakın zamanda okumalıyım olmaz böyle)

Herneyse,sonuç olarak anime geldi ve ben gecikmeli de olsa izleyebildim.
Diğer izleyenleri bilmiyorum ama konuyu daha önceden bildiğim için baş karakterimizdeki 360 derecelik değişim beni şaşırtmadı.
(daha önceki iki sezonu izlemediyseniz spoiler alabilirsiniz birazcık da olsa)
Şöyle ki, ikinci sezon sonunda CCG tarafından sonunda yakalanan Kaneki Ken,nasıl olmuşsa beyni yıkanmış ve anılarını kaybetmiştir.Geçmişini hatırlamamaktadır ve adı bile değişmiştir.Haise Sasaki adlı CCG ajanıdır artık o.CCG'nin yarattığı yarı ghoul'lardan oluşan Quinx adlı ekibin üyelerinden biridir.
Tokyo Ghoul:Re'de genel olarak Quinx'in işleyişi,Sasaki'nin geçmişiyle ve içindeki diğer benliği ile olan çatışmasını anlatıyor.

Kaneki'nin değişimini görmek söylemeliyim ki gerçekten keyifliydi.Ne eski salak tipli,yarı ghoul olduğunu yeni farkeden Kaneki'yi,ne de Aogiri Tree'ye katılıp kafayı yiyen Kaneki'yi seven,ortada bir yerde halinden hoşlanan biri olarak Sasaki'den nefret ettiğimi söyleyemem.Orta halli bir karakter diyebiliriz,güvenilir,sevecen,takımına sadakatli.Fakat,bir Kaneki Ken değil.
Beni en çok sinir eden şey Sasaki'nin geçmişini hatırlamayı istememesi.Adam resmen 'her ne olmuşsa olmuş,şimdi mutluyum ya işte' modunda.İnsan bir merak eder ya...

En sevdiğim sahneler sanırım içindeki gerçek Kaneki ile verdiği mücadele sahneleriydi.Onları izlemesi de çok zevkliydi.Hatta içindeki kendi benliği ile ilk sahnesinde çığlık atıp 'Kanekiiiğ' diye ekrana yapışmıştım :D

Sezonun ilerleyişi güzeldi,biraz ne olduğunu anlamadan bölümler bitiyor olsa da.Yan karakterleri de sevdim açıkçası,özellikle Urie'nin karakterinin ilerde daha da açılağını ve kendisini daha iyi anlayabileceğimizi düşünüyorum.Re boyunca her ne kadar kendisi bize itici ve kötü bir karakter gibi gelse de,bir şeylerin değişeceğini düşünüyorum.
(Ve her ne kadar Urie bana çoğu sahnede saçımı başımı yoldurtmuş olsa da hemen karar vermek istemiyorum onun hakkında...)

Diğer yandan Suzuya,Amon,Arima gibi karakterlerin hala animede bulunması beni aşırı sevindirdi.(her ne kadar Arima'ya dehşet gıcık olsam da). Suzuya'yı görmek özellikle keyfimi yerine getirdi.

Quinx squad'a aşırı derecede bayıldığımı söyleyebilirim.Animenin bize kattığı yeni karakterler felaket güzel ve komik.Yine kendi halinde karakterler ama animeye yeni bir şeyler kattıklarını düşünüyorum.
Quinx squad'dan biraz bahsedersek,henüz tam güçlerini görmesek de gerçekten iyi organize edilmiş ve güçlü karakterlerden oluşan bir takım gibi duruyor.Saiko gibi bir oyun bağımlısının içinden inanılmaz bir güç çıkıyor kesinlikle,her ne kadar çoğu bölümde cidden hiç bir şey gibi görünse de.
Mutsuki ilk başta açıkçası pek hoşuma gitmemişti,çok zayıf biri gibi görünmüştü,fakat hiç de öyle değil.Henüz güçlerini tam anlamıyla kullanamasa da,henüz Kakugan'ını tam anlamıyla kontrol edemiyor.
Shirazu...Çok garip bir karakter ama garip bir şekilde kendini izleyiciye sevdiriyor gibi.Nedense görünce aklıma Psycho Pass karakterleri geliyor ...

çizimlerin harika olmasından bahsetmiş miydik? :D

Sasaki'nin Anteiku'nun eskiden olduğu yerin önünden geçerkenki sahnesi...Az daha ağlatacaktı beni.
Sezon boyunca beğenmediğim az sayıdaki şeyden biri Touka'nın sadece bir sahnede görünmesiydi.(kendisi favori karakterimdir).Ama ikinci sezonda daha çok görüneceğini hissediyorum.

Sonu bir harikaydı.Tam istediğim şekilde bitti ve beni dağıttı.Bayıldım.Son bölümlerde inatla Unravel çalmaları biraz sinirimi bozsa da(haa tabii Unravel'ı dayayın nasılsa izleyecekler), yine de müthişti.İkinci sezon ekimde gelecek,bekleyeceğiz artık.
a little spoiler maybe
O nasıl sondu...Sonundan Kaneki geri dönünce az daha bilgisayarı kıracaktım...Ve şunu farkettim Tokyo Ghoul Kaneki'siz geçilmiyor...KANEKİİİĞ
spoiler ends ehehe

Son olarak müziklerine gelirsek,opening'i güzeldi.Bir Unravel olmasa bile,Asphyxia da güzel bir şarkı.Animenin bu sezonunun içinde olduğu atmosferi de çok güzel yansıtıyordu.
Ama özellikle bir ending'i var ki,ba-yıl-dım.Kesinlikle dinlemelisiniz.
Tokyo Ghoul:Re opening - Asphyxia - Cö shu Nie
Tokyo Ghoul: Re ending - Queen Bee - Half

Bir bütün olarak sezonu beğendim,orada burada küçük beğenmediğim şeyler olsa da,genel olarak kaliteliydi.Beklentileri karşılayacak düzendeydi ve eminim ki önümüzdeki sezon çok daha iyi olacak.

Başka yazılarda görüşmek üzere!
Jaa ne minna! ^_^