Selam dünya ben Menolly!
Kısa hikayeler,kitaplar okumaya karar verdim.Kısa kitaplar arasında gerçekten çok güzel klasikler var,kısa oldukları kadar güzeller de.
Ben de Stefan Zweig ile başlayayım dedim.
Çok kısaydı,59 sayfacık.Keşke yüzlerce sayfa olsaydı dedim ama,maalesef...
Ama o kadar sayfada bana gerçekten eşsiz duygular yaşattı.
konusu:
Rastlantı sonucu eline
geçidiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenerek bu oyunu bir
tutkuya dönüştüren ve giderek bu tutkusu yüzünden beyin hummasına
yakalanan Dr. B.'nin öyküsüdür görünüşte Satranç. Ama derinlerde bir
veda mektubudur aslında.
Stefan Zweig'ın Brezilya'da sürgündeyken
yazdığı ve Şubat 1942'deki intiharından birkaç ay önce tamamladığı
Satranç, Avrupa kültürünün nasyonal sosyalist tehlike altında yok
oluşuna işaret eder.
Avrupa kültürüne elveda derken yaşama da
veda etmeyi seçen Zweig'ın son yapıtı Satranç, gerilimli kurgusu ve
kahramanın ruhsal gelgitlerinin işlendiği dokusuyla, kısa ama her
bakımdan etkileyici olağanüstü bir uzun öyküdür.
Nefes almadan okudum desem yalan olmaz herhalde.İlk başta kalınkafalı,bir o kadar da gıcık olan Czentovic'den bahsedecek sandım ama birden ortaya Dr. B. gibi bir karakter çıktı.
Dr.B.'nin hikayesini okurken gerçekten etkilendim.Yazar başarıyla onun baskı altında geçirdiği ayları bizlere yansıtmıştı,hele satranç kitabını ele geçirdikten ve yavaş yavaş oyuna bağımlı hale geldikten sonra yaşadıkları...Doğrusu biraz kanımı dondurdu.
Dr.B.'de satrançın nasıl bir saplantıya,bir bağımlılığa dönüştüğünü kitabın son sahnelerinde görebiliyoruz,son bölümler gerçekten eşsizti.
Dediğim gibi,Dr. B.'nin yaşadıklarını,Czentovic'le oyunlarını sayfalarca daha okumak isterdim.
Bir gün içinde bitirilebilecek,ama belki de yaşam boyunca akıldan çıkmayacak bir kitap.
Ve arkakapakta da dediği gibi,aslında Zweig'in veda mektubu.
Okuyun!
Kitabı One Ok Rock - Nothing Helps ile okudum ve aşırı zevk aldım.
(bu arada,kapağına bayıldım...)
Başka yazılarda görüşmek üzere!
Jaa ne minna! ^_^
