Film - Inception - Rüya İçinde Rüya İçinde Rüya

Rüyalara inanır mısınız?Ya kabuslardan korkar mısınız?

İşte bana günlerce rüya gördürmeyen o film :D

Adını orada burada sürekli duysam da,o sembolik halkamsı figürüyle meşhur olan bu filmi bir türlü izleyememiştim.Belki de Leonardo DiCaprio'yu bir türlü sevemediğimdendir?...


Ve izler izlemez de şimdiye kadar izlemediğime bin pişman oldum.Sonunu hala kimsenin anlayamadığı bu efsane film,herhalde ömrümün sonuna kadar unutamayacağım güzel filmlerden biri olacak.
Ve sizce bu filmin yönetmeni kim?Tabii ki Christopher Nolan! :D

Başlangıç (İng: Inception), Christopher Nolan tarafından yazılan ve yönetilen bilim kurgu türündeki ABD filmidir. 8 Temmuz 2010 tarihinde İngiltere prömiyeri yapılmıştır.Film yayınlanmasından kısa bir süre sonra son 25 yılın en iyi filmleri arasında gösterilmiştir.
Dom Cobb (Leonardo DiCaprio) çok yetenekli bir hırsızdır. Uzmanlık alanı, zihnin en savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır. Cobb’un bu ender mahareti, onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan bir oyuncu yapmıştır. Ancak, aynı zamanda bu durum onu uluslararası bir kaçak yapmış ve sevdiği her şeye mal olmuştur.
Cobb’a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir iş; tabi eğer imkânsız “başlangıç”ı tamamlayabilirse. Mükemmel soygun yerine, Cobb ve takımındaki profesyoneller bu sefer tam tersini yapmak zorundadır; görevleri bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Eğer başarırlarsa, mükemmel suç bu olacaktır.
Ama ne dikkatle yapılan planlamalar, ne de uzmanlıkları onları, her hareketlerini önceden tahmin ettiği anlaşılan tehlikeli düşmanlarına karşı hazırlıklı kılabilir. Bu, gelişini sadece Cobb’un görebildiği bir düşmandır.

Olay yeri ise zihniniz.

Tek bir kelimeyle açıklarsam,film bende fırtına etkisi yarattı.Ne zaman başlayıp,nasıl bittiğini anlayamadım.Neler olduğunu bir süre kavrayamadım.
Film Cobb ve ekibinin bir bilinçaltından bir şey çalmasıyla başlıyor.Sonra ise ona sunulan fırsatla bu sefer beyne bir fikir yerleştirmeyi amaçlayarak bir ekip kuruyorlar.Olaylar burada birden karışmaya başlıyor.
Beyne fikir yerleştirme işi çok zor,çok tehlikeli.Daha derinlere inmeleri,bilinçaltının katmanlarını daha da deşmeleri gerektiğinden ve bu sefer bir şeyler çalmak kadar basit bir şey değil de,daha karmaşık bir şey yapmaları,üstüne üstlük tanınmış bir işadamının oğlunun beynine girmeleri gerektiğinden,çok dikkatli davranıyor ve plan yapıyorlar.
Cobb,Ariadne,Arthur,Saito,Eames gibi bir kaç kişiden oluşan ekip,ilk başta çok organize bir şekilde ve dikkatli hareket etseler de,olaylar çok geçmeden karışıyor.

Çok çok sürükleyiciydi.Sonraki sahneyi merakla bekleyerek izliyorsunuz resmen,aynı zamanda her sahnede bir o kadar kafanız karışıyor.Mal'ın gerçekten rüyada mı olduğunu,yoksa gerçeklikle rüyayı karıştırıp gerçek dünyada kendini mi öldürdüğünü hala anlamış değilim ben mesela.Ama bir gerçek var ki,Marion Cotillard müthiş bir oyunculuk sergiliyor.
Sizi bu şekilde kafanız yanık bir şekilde bırakırken,film aynı zamanda ürkütüyor da.Mesela ben izledikten sonra tüyler diken bir şekilde 'lan acaba rüyada falan mıyım' diye düşünmeye başladım.Sonra gersin korku,similasyon teorisi,birileri bizi yönetiyor falan derken sonra bir baktın uyuyamıyorsun :D

Ama cidden,bir rüyada olduğunuzu nasıl anlarsınız ki?Ya çok gerçekçi bir ilüzyondaysak ve haberimiz yoksa,ya rüyadan uyanamıyorsak?
Bunları düşündükçe,daha da kafa karıştırıcı oluyor.

İşte filmin meşhur topacı bu anda devreye giriyor.'Totem' adlandırılan bu topaç,herkeste farklı bir obje,yani herkesin farklı bir totemi var ve bu totemler bize bir şekilde gerçekte mi yoksa rüyada mı olduğumuzu açıklıyor.Mesela Cobb'un totemi topaç,eğer dönüyor ve durmuyorsa,o zaman rüyada,fakat bir yerden sonra duruyorsa uyanmış demektir.

İşte filmin o kafayı yedirten sonu burada devreye giriyor.Filmin sonunda Cobb'un topacı dönmeyi sürdürdüğü için film Cobb rüyadayken mi yoksa uyanıkken mi bitti anlayamıyorsunuz.Bunun üzerine teoriler açıklamalar falan geldi ama hala 'rüyada mı kaldı gerçekte mi' diye düşünmeyi sürdürüyorsun.Filmin bu şekilde garip bir yanı da var.

Dediğim gibi,film enfes,ben her ne kadar hala Leonardo'yu sevmiyor olsam da,keyifle izlenir bence.

O zaman,gelin yine buluşalım yakında.Rüyalarınızda,buluşma yerimiz ise; zihniniz.
Hans Zimmer - Time (Inception)