Okul Nedir,Neden Nefret Edilir?

Ve,8. sınıf da sonunda bu hafta itibariyle bitti.Oh be.

Öncelikle belirtmeliyim ki,verdiğim sözleri tutamamaktan nefret ediyorum.Tam döneceğim derken sınav dönemimin araya girmesiyle yine her şeyi bir yana bırakmak zorunda kaldım.Ama,artık bitti.
Çok şükür artık tatil.


Bu yazıda,okuldan nasıl bıkılır,nasıl nefret edilir ondan bahsedeceğim.Bir de neden buraya uğrayamadığımı izah edeceğim.

Büyük ayrılığımızdan önce,size okulumuzun yeni bir binaya geçtiğini ve bu yüzden çok heyecanlı olduğumu söylemiştim,hatırladınız mı?Çok güzel olacak diye düşünüyorum sabırsızlanıyorum falan demiştim.

Unutun onu.Berbat oldu.

Bu yıl,hiç olmadığı kadar eski okulumu,eski sınıfları,eski okul ortamını özledim.Çünkü okulu taşımak kesinlikle berbat bir karardı.Teşekkürler anne,beni bu okula kayıt ettirdiğin için,artık kaydımı da aldırmak istemiyorum çok alıştım...

Okulun taşınmasının kötü bir karar olmasının bir kaç sebebi var.Öncelikle,yolu uzadı.Aslında,okul yolunu,yürümeyi falan çok severim,ama eskiden okul dibimdeydi,şimdi cidden uzun bir yürüme mesafesinde ve bu biraz sinir bozucu.Okuldan eve giderken eğer ok yorulmuşsam,yol çile gibi oluyordu.Her ne kadar yürümeyi çok sevsem de ve her ne kadar annem ve babama bütün dönem boyunca itiraf etmesem de yol beni yoruyordu biraz.

İkinci olarak,okul büyümüştü büyümesine,ama öğrenciler hala aynı öğrencilerdi.Çevresine hiç bir saygısı olmayan bakteri kaynıyordu okul yine anlayacağınız. (çocukların bir suçu yok aslında,suç bunu onlara aşılayamamış ebeveynlerinde ve hocalarında ama, neyse)

Beni en çok heyecanlandıran ikinci şey olan(ilki kütüphaneydi) spor salonu ve pratik odaları konusuna gelelim.İlk olarak,spor salonu hepimizin hayallerini yıktı sanırım.Bize spor salonu,soyunma odaları falan diyince öyle şeyler hayal etmiştim ki...Haliyle beklentilerimi karşılamadı tabii.Bir kaç sınıf birlikte spor salonuna giriyor,spor salonu sürekli tozlu ve kirli ve başımızda bir hoca olmadan istediğimizi yaptığımız için tam bir kaos ortamı oluyordu.Soyunma odalarının iğrençliğinden hiç bahsetmeyeceğim zaten.Bu yüzden beden dersi en sevmediğim derslerden biri haline geldi(zaten sevmiyordum ama bu yıl nefret ettim). Bütün yıl hiç bir şey yapmadan spor salonunun bir köşesinde arkadaşımda oturduğumu eklememe gerek yok sanırım?

-Pratik odaları dediğim,bilgisayarlar,laboratuvar falandı.İkinci hayal kırıklığım da bu oldu.
Size bunu büyük bir üzüntüyle itiraf etmeliyim ki bize görünce bayılacağımızı söyledikleri ve ballandıra ballandıra anlattıkları bu odaları hiç görmedik.Çünkü ne fizik dersi,ne kimya ile ilgili odaları,ne de bilgisayar odalarını açtılar.Allahın bir iskeletini bile doğru düzgün göremedik.
Yine yıkığız yani.

hayaller burası hayatlar...

Okul hakkında beğendiğim az sayıdaki şeylerden biri kütüphane oldu.Sonunda daha büyük bir kütüphanemiz oldu!İçinde toplantılar,okuma günleri yapılabiliyor,hatta gelip orada oturup kitap da okuyabiliyorsunuz.Kitap sayısı yine az ama en azından daha büyüktü.

Diğer bir şey konferans salonu.Perdesi ve sahnesiyle okuldaki en sevdiğim yerlerden biri haline geldi kısa sürede.Burada büyük sınıflardan çocukların tiyatro sahnelerini izlemek ise bir başka güzeldi.

Yani dediğim gibi,okul beklentilerimi hiç karşılamadı ve bu dönemi resmen bitsin diye dua ederek geçirdim.

Peki hiç mi güzel bir şey olmadı?Oldu sanırım.

İlk önce daha önceki o yazıda bahsettim mi hiç hatırlamıyorum ama sonunda sınıfımı değiştirdim,kaç yıldır istediğim ingilizce hocamın sınıfındayım artık (bundan bahsettim galiba ama hatırlamıyorum :D)
Yine sanırım daha önce bahsettim ama yeni sınıfımda yeni bir arkadaşım da oldu.Çok yakın arkadaşım.Sonunda sınıfta kendimi yalnız hissetmiyorum.

Elbette hala kendimi ait hissetmiyorum ama,eski sınıf ortamından daha güzel olduğunu söyleyebilirim.En azından çocuklarla anlaşabiliyorum.

Ve bu sene eksiklerimi de görebildiğim bir sene oldu.Mesela iyi bildiğimi sandığım şeyleri o kadar iyi bilmediğimi fark ettim tam tersine iyi olmadığımı düşündüğüm çoğu şeyde aslında iyi olduğumu fark ettim.Kendimi fazla kastığımı da fark ettim,biraz daha rahatladım bu yıl.
Matematikteki eksiklerimi ve artılarımı,bildiğim şeyleri de bu sene keşfettim.
Ve tam olmasa da,ne istediğimi de yavaş yavaş anlıyorum galiba.Neye yöneleceğimi ve ne için çabalayacağımı.

Peki neden buraya hiç uğrayamıyordum?

Artık okula sabah gittiğim için,erken kalkıyorum haliyle.Okulda gerçekten çok yoruluyordum,yolda daha da fazla.Öğlen bir ya da iki gibi(kaç ders görmeme bağlı olarak) eve geliyordum ve bazen fazladan bir ders de kalmam gerekiyordu.Dediğim gibi yol yorgunluğu da eklenince,istediğim tek şey eve gelip yatmak oluyordu,öyle de yapıyordum zaten.Eve geldiğim gibi yatağa atıyordum kendimi,aşırı yorgun halim bir kaç saate anca geçiyordu,yemek falan derken bloga giremiyordum bile.Geldikten sonra ödev yapana kadar yatakta ölü gibi yatarken yaptığım şeyler genelde kitap okumak,müzik dinlemek,asmr dinleyip rahatlamaya çalışmak ya da eğer cidden çok yorulmuşsam uyumak tarzı şeyler oluyordu.Dört ya da beş gibi ödev başına oturuyordum ama bu yıl pek düzenli ödev yapamadığımı da söylemeliyim.Akşam yemeği de derken daha ne olduğunu anlamadan uyumuş oluyordum.Haftalar aşırı dolu geçiyordu ve özellikle son aylarda resmen her gün berbat bir ruh halinde geçiyordu.Tüm bu yoğunlukla buraya da doğru düzgün giremiyordum tabii.

Ama,en azından yaz için artık burada olduğuma ve burayı bırakmayacağıma size söz verebilirim.

Umarım hepimiz güzel bir yaz geçiririz :)